Kdz.Ereğli ve Erdemir
02 Nisan 2013 14:08:41
DEMİŞTİK
Karadeniz Ereğli… Rüyaların şehri, Avrupa kenti… Karadeniz’in son yıllarda “Lale” kenti… Prof.Dr. Ali Osman Özcan Hoca’mızın araştırmalarına göre; İskitler döneminden bu yana “Türk” varlığının kendisini hissettirdiği bir yaşam alanı…
Tarım yaşamından sanayi kentine adım attığı günden bu yana coğrafi özelliklerinden uzaklaştıkça yerel bitkilerinden de uzaklaşan bir bölgenin adı Karadeniz Ereğli… Yüzde yüz yerli üretim Erdemir’in “Sinter”inden etrafa yayılan sanayi dumanları ile yok olan “Osmanlı Çileği” ve meşhur “Ereğli kestanesi” artık birer nostalji olarak hafızalarımızda yaşatılıyor…
Her şeyin bir bedeli mutlaka vardır. “Gülü seven dikenine katlanır” öz deyişi ne kadar doğru ise; Erdemir’i, ekonomiyi seven de Türkiye Ekonomisi’nin lokomotifinin tozuna toprağına, isine ve sanayi dumanlarının etrafa yaydıklarına da katlanmak zorundadır.
Ereğli ile var olan ve Ereğli’nin unutulması asla mümkün olmayan Uzunkum’una sırtını yaslayan bu koca dev ya olmasaydı, bölgenin hali nice olurdu? Bu sorunun yanıtı çok kısa… Kdz.Ereğli diye bir modern kent olmazdı!.. Kim bunun aksini savunuyor ve iddia ediyorsa onun aklından zoru vardır mutlaka!..
Erdemir bir kültür oluşturmuştur bir kere… Bir yaşam biçimi gibi bir şey!.. Erdemirli olmak ve Erdemir’de çalışmak (Kısa bir dönem şahsıma da nasip olmuştu 1970’li yıllarda) çok önemli ayrıcalıklar kazandırıyor bölgenin gençlerine… Şimdiler de var mı bilmiyorum ama, bizim 1970’li yılları yaşadığımızda “Oğlunuz Erdemir’de çalışmıyorsa kız istemeye gelmeyin” diye bir yaptırım bile vardı bölgede!.. O dönemin yaşam felsefesi bugünlerde var mı, yok mu bunu bilemeyiz ama iyi bildiğimiz bir şey varsa oda Erdemir’in kapı gibi Ereğli’nin Uzunkum’u üzerinde aslanlar gibi Türk ekonomisine hizmet veriyor olmasıdır…
2006 yılında OYAK yönetimi tarafından 2.7 milyar dolara satın alınan Erdemir Grubu iyi ki var!.. Bu dev tesisleri bu güzelim ülkeye kazandıranlardan Allah razı olsun. 1970’lerde İSDEMİR’i Rusya’ya yaptıran dönemin Başbakanı Süleyman Demirel’i de unutmamak lazımdır. Nasıl ki, Erdemir üzerinde Fatin Rüştü Zorlu, Suat Başol ve elbette Başbakan Adnan Menderes’in hakları varsa İSDEMİR üzerinde de Demirel imzası vardır.
Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş.’de 1985 yılında Genel Müdürlük görevine getirilen Tümer Özenç asla unutulmamalıdır! Özenç’in başlattığı KAM Projesi Erdemir’i uçurmuştu. Neydi bu proje? Kalite ve Modernizasyonu geliştirme… Özenç; sadece tesislerde değil fabrika sahasında da müthiş bir çalışma başlatmıştı. Fabrika sahasını sanki modern bir site gibi çimlendiriyor ve birbirinden güzel çiçeklerle donattırıyordu.
Erdemir, çok başarılı yöneticiler gördü. Bu şirketi eşinden, ailesinden daha çok seven CEO’lar gördü. A. Kerim Dervişoğlu’nu kim nasıl unutabilir? Geceleri, gece yürüyüşlerinde sahili değil fabrika sahasını tercih eden Dervişoğlu’nun ismi elbette Erdemir var oldukça yaşatılacaktır. Şirket çalışanlarına ismi ile hitap edebilen ve binlerce çalışanın adını asla unutmayan kaç tane yönetici gösterebilirsiniz? İşte, bu anlayış ve bu sevgi sayesinde Erdemir 2005 yılında ödül kazanmıştır.
Şimdi yıl 2013… Köprünün altından çok sular geçti. Bugün Erdemir yine yerinde durmaktadır. Yatırımlar devam ediyor. Şirket ve taşeronlarla birlikte 10 binin çok üstünde insan geçimini bu şirketten sağlıyor. Erdemir’in yaşamı kolaylaştıran ürünleri sayesinde ülke ekonomisi gelişiyor ve Erdemir ürünlerini kullanan Türk sanayicileri Avrupa ülkelerine kafa tutuyor. Ne mutlu? Yetmez ama “evet” diyoruz!..
Şunu asla unutmamalıyız, Erdemir artık tam bir özel şirkettir. OYAK bu şirketin patronudur. Etrafımızdaki küçük sanayi şirketleri ile Erdemir arasında bütçe, yatırım, tesis ve yönetim farkından başka hiçbir fark yoktur.
Ancak, bir yere kadar! Erdemir, sosyal paydaşlarından kendisini soyutlamamalıdır. 29 Mart 2013 Cuma günü yapılan hissedarlar genel kurulunda alınan kararlar henüz resmi ağızlardan kamuoyuna duyurulmadı. Bazı haber sitelerinde “fısıltı” kaynaklı haber ve yorumların gerçeklik payını da merak etmiyor değiliz.
Biz; alıştığımız, tanıdığımız, bildiğimiz ve her zaman güven duyduğumuz Erdemir’in sosyal paydaşları ile bir bütün olmaya devam edeceği inancımızı yitirmeyi asla istemiyoruz. Gülü seviyoruz ama dikenlerinin bu bahçe insanlarına değil bu bahçeye göz dikenlerin gözüne batmasını istiyoruz!..